Halkla İlişkilerde Çeşitlilik ve Kapsayıcılık

Çesitlilik ve kapsayıcılık, son yıllarda giderek daha fazla dile getirilen, kimi zaman bir kurumsal etik söylemi kimi zaman da bir iletisim stratejisi haline gelen kavramlar. Ancak bu iki kelimenin gündeme gelis biçimi ile uygulanma düzlemleri arasında çogu zaman ciddi bir uçurum var. Özellikle kurumsal dünyada, çesitliligin yalnızca insan kaynakları verileriyle ölçülmeye çalısıldıgı, kapsayıcılıgın ise belirli egitim modülleriyle sınırlı kaldıgı bir yapı hâkim. Oysa mesele, yalnızca kimin ise alındıgı ya da hangi baslıkların iç raporlara yazıldıgı degil. Mesele, kimin görünür kılındıgı, kimin temsil edildigi, kimin hikâyesinin anlatıldıgı. Işte tam da bu nedenle bu kitap, kurumların dısa dönük yüzüyle, yani halkla iliskiler uygulamalarıyla ilgileniyor.